24 Kasım 2013 Pazar

Bilinçaltında Şeytanla Dans




Arkadaş Merhaba!

Sıkılmadan okuyacağın bir yazı yazmayı planlıyorum. Bu yüzden cigarası olan yaksın, çayı olan demlesin. Her ne işiniz varsa görün, arkanıza yaslanıp öyle okuyun bu yazıyı.

Şimdi söyle bakalım..

Sana biliçaltı desem aklına ne gelir?

Freud'un, bilinç dışı teorisi mi?





Belki başka bir şey olarak da düşünebilirsin. En azından buz dağının görünmeyen büyük parçasının aslında bizim davranışlarımızı belirleyen bilinçaltımız olduğunu bilmen yeterli.

Eksiksiz her yeni davranışımız, doğumumuzdan şu ana kadar geçirdiğimiz yaşantılarımızdan bilinçaltımızın ne aldığıyla alakalı olarak değişiyor.

Yani bir çocuk top oynarken camı kırdı diye çocuğa bağırırsan o çocuk bir daha cam kırma hadisesinin tekrarlanmaması için çaba sarfeder ama yaptığı davranışın kötü bir davranış olduğunu düşündüğü için değil, sen bir daha hayvan gibi bağırma diye.

Çünkü her şey olayı nasıl kodladığıyla alakalı olarak davranışına yansıyor. Belki de büyüyünce seni öldürmeye bile kodlanmış olabilir.

Ya da şöyle söyliyeyim sana.


Sınava hep son gün çalıştığını farzet, emin ol sonlara doğru sadece dersin ana noktalarını öğrenmeye çalışırsın. Diğer yerleri ise hayatta hatırlayamayacağını düşünürsün. O kadar kesindir ki adeta biliyorsundur. 
Sınav vakti gelmiştir ve sen tek bir kelime bile hatırlamadığın hissine iyice sarılmışsındır.

Ancak sınavda öyle şeyler hatrına gelir ki şoke olursun. İncecik detaylar gelmiştir aklına, akşam bi göz gezdirdiğin yerleri yazıvermişsindir. Bir bağlamı bile açıklamışsındır belki. İşte kardeşlerim bilinçaltı dedikleri nane bu. Hatırlamak için kağıda doğru tükürükler saçarak tekrar etmenize gerek kalmayan bir yerden görevli bir meleğin kucağında diline bilgiler getiriliyor. Ve yine görüyorsun ki şeytan da diline getirmek istediği bir şeyi bu yöntemle ruhumuza işleyebiliyor. Bilinçaltı dedikleri yer aslında bizim rabbimizle(artık neye inanıyorsan onu koy) iletişime geçebileceğimiz tek yer. Orası vahyin indiği nokta. Orası sizin esas yönetildiğiniz, kendinizi asla kandıramadığınız yer. 


Bu yüzden hakiki savaşını da oradan yürütüyorsun. 


İyilik ve kötülüğün ezeli savaşı burada devam ediyor.


Şeytanı etrafında arama! O karargahını senin bilinçaltına kurmuş çoktan. Ta elmayı ısırma hadisesinden beri kurduğu bu karargahta telkinde bulunmaya devam ediyor dostlarına. En'am suresi 121. ayetti sanırım.


Senin iletişime geçmeni istemiyor o inandığın rabbinle. Davranışlarını yönlendirmek istemesi bundan. Hani ayette diyor ya dua ederken sesini ne alçalt ne de yükselt. ("..Namazında sesini pek yükseltme, ama iyice de kısma, ikisinin arası bir yol tut." İsra-11)


Anlayabileceğin kadar bir ses. 


İşte bu ne biliyo musun sayın arkadaşım. İşte bu, şu anda hipnozcuların oto hipnoz, yani kişinin kendi kendisini hipnoz etme yöntemiyle tamı tamına aynı şey. Hipnoz, kişinin bilinçaltıyla iletişime geçip davranışlarını değiştirme işidir. (Bu konu için ayrıca bkz: Dr. Bruce Goldberg "Hipnoz" )


Neyse arkadaşım sen bilinçaltında şeytanla yürüttüğün savaşta elinde beliren mızrağı farkedebildin mi?


Allah savaşın nerde yürütüldüğünü ilham ediyor farkedebildin mi? Bilinçaltına yönelik girişilen art niyetlerin menşeini görebildin mi? Yalnız olmayıp ilham olunduğumuzu farkedebildin mi?? 

En'am 121 demiştik. Şöyle diyordu: "... Bir de şeytanlar kendi dostlarına sizinle mücadele etmeleri için mutlaka fısıldarlar..."


Bugün ufacık çocukların izledikleri çizgi filmlerde, reklamlarda, kliplerde geçen subliminal adı altında verilen gayret, tamı tamına şeytani bir vizyona hizmet etmekten başka bir şey değildir arkadaşım.


İnsanınsa tüm bu tehditlere karşı yapacağı tek şey ise yine bilinçaltı düzeyde yardım almaktır. İsra 11'de de geçtiği gibi. 


Senin ve bütün insanların tüm davranışlarını kontrol eden bir yerde başka hiçbir silah işe yaramaz çünkü. İstersen var olan en büyük silah olan atom bombasını al eline. Nereye atacaksın onu bi düşünsene?


Ateistlerin bile inkar edemediği bir yer orası.

Yapabileceğin tek şey var arkadaşım. İnandığın şeyle kendine telkinde bulunmak. Başka çaren yok. Etkilere maruz kalmanı engelleyeceğini düşündüğün entelektüel birikimin anca tesiri geciktirir. Şeytanın işini iyi yapan birisi olduğunu unutma. Seni bir an bile yanlız bırakmadığını unutma. Yalnızken yaptığın davranışlara veya ortada kimse yokken yaptığın seçimlere objektif bir göz at. Onda hangi tarafın ağır geldiğini sen belirle.

Yer altından sevgiler arkadaşım. Sevgiler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder